Ayşeli Polat Yazdı... Bir kere mi evleniliyor?
Dinen hassas olduğunu düşündüğüm bir arkadaş düğüne davet etti. “Davete icabet sünnettir.” diyerek ve günah işlenmeyeceğinden yüzde yüz emin olarak iştirak ettim düğüne. Başlangıçta her şey yolunda gibi görünse de ilerleyen dakikalarda nefislerin nasıl devreye girdiğini, ehl-i dünya düğünlerine benzetilmek için ne kadar çaba sarf edildiğini gözlemledim. Sonuna kadar beklemeden, vedalaşmadan ayrıldım. Kafamda soru işaretlerinin noktaları sığacak yer bulamıyor.
Biz bu hale nasıl evrildik?
Nefisler bedenleri ne ara bu kadar istila etti?
Fakir ve güçsüz iken yolundan gittiğimiz dini, refaha ulaştıktan sonra niçin terk ettik?
Başörtülü sadece başı kapalıya mı denir?
Başörtülü olduktan sonra her şey yapılabilir mi?
Allah’ın “Başınızın örtülü olması yeterli.” diye bir ayeti var mı?
Sadece başını örten cennete girecek mi?
Nefisle mücadele ne demektir?
Nefis ne zaman devreye girer?
Haramla helal ne zaman karıştı?
Hristiyanlaştırılamayan Müslümanlar, Hristiyanların yaşantılarına mı bürünüyor?
Acaba özendiğimiz kişilerle haşrolur muyuz?
“Haram” terimi bizi neden korkutmuyor?
Sadece “İnandık.” diyerek cennete gireceğimizi mi zannediyoruz?
Gelen içki yasağıyla zerre tereddüt etmeden bütün fıçıları boşaltan sahabenin girdiği cennetle daha düğünlerdeki haramlara
elinin tersiyle hayır diyemeyenin cenneti aynı mı ki?
“Bir kere evleniyoruz. Bir kereden bir şey olmaz.” deyince, hesap gününde bu mazeretimiz kabul görür mü ki?
Kuranı okuyup ezberlesek ama hükümlerini yapmasak gene de “Meleklerin gıpta ettiği Müslüman” unvanını taşır mıyız?
Bu ve buna benzer sayısız soru işaretleri kafamı tırmalıyor. Dünya sadece bir imtihan salonu... Âlem-i ervahta “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sualine “Evet, sen bizim Rabbimizsin” diye verilen cevabın sağlaması yapılsın diye imtihan salonuna alınır beden libasına bürünmüş ruhlar. Başlanır sorular cevaplanmaya... İslam’a kelimeişehadet ile girilir. “Lâ ilâhe illallah” sözü, kelimeişehadetten bir cüzdür ve “Allah’tan başka ilah yoktur.” demektir. Peki “Allah’tan başka ilah yoktur.” ne demektir?
“Allah’tan başka ilah yoktur.” demek “Benim hayatımı sadece Allah’ın kanunları dizayn edebilir. En çok Allah’ın ne dediği önemlidir benim için. En çok Allah’ı sevebilirim. Kendisinden sakınılması gereken en layık zat Allah’tır. Allah’ın sözünün önüne hiç bir söz geçemez. En çok Allah’ı memnun etmeliyim. En çok O’nun rızasını talep etmeliyim. En çok O’nu hoşnut edememekten dolayı endişelenmeliyim.” demektir. Daha da uzatılabilir lakin maksat hâsıl oldu diye düşünüyorum. Hâl böyle iken “Birileri ne derler?” diye, “Bi’ kereden bi’ şey olmaz.” diye, “Bi’ kere evleniyoruz.” diye haram, helal kılınabilirmi? “Düğünlerinizde zinhar oynamayın!” demiyor ki İslam. Haram helal çizgisini belirledikten sonra düğünlerin yas evine çevrilmemesini, eğlenilmesini istiyor. Ama nasıl? Müzik çalan, fotoğraf çeken, kameraya kaydeden bayan olduktan sonra, erkeklerin bayanları göremeyeceği bir mekân olduktan sonra, bayanların sesleri dışarıya gitmedikten sonra, en mühimi, katılımcıların düğünde oynayanları telefona kaydetmediğinden emin olduktan sonra bayanların kendi aralarında eğlenmesinde hiçbir sakınca yoktur.
Peki, bu kadar serbestiyete rağmen düğünlerimizde kamerayı neden erkekler kullanır?
Neden orkestranın başında erkek vardır?
Daha da önemlisi bu kadar harama rağmen nasıl hiçbir şey olmamış gibi kırıtmaya devam edilir?
Daha en başında haram işlenen bir düğünün hayırlı olması için edilen dualar hayırlı olması için yeterli midir?
Doğan çocuklar gerçekten hayırlı olur mu?
Bu düğünden rahatsızlık duymayıp kalbi sıkışmayan biri, hadisin ifadesiyle kalbiyle buğzetmediği için imanının zayıflığını sorgulamalı mıdır?
Ehl-i iman ile ehl-i dünya arasındaki fark nedir?
Sadece “Lâ ilâhe illallah” sözünü söylemek midir? Hayatımızda bir değişiklik yapmazsak “Lâ ilâhe illallah” sözü bir şey ifade eder mi?
Refah dönemlerimizde Allah’ı unutursak dar zamanlarımızda Allah elimizden tutar mı?
Bu soruları kendimize sorup cevapları üzerinde etraflıca düşünmeliyiz. Sadece bir düğün deyip geçmemek lazım vesselam.