Dış Görünüşün Ötesinde: Ahlaki Bilinçle Büyüyen Bir Gençlik İçin

Günümüz toplumunda hızla yayılan tüketim kültürü ve dış görünüşe verilen aşırı önem, özellikle gençler arasında ciddi kimlik ve değer bunalımlarını da beraberinde getiriyor. Gençlerin giyim tercihleri üzerinden ifade bulan doyumsuzluk hali, zamanla toplumun ortak değerlerine yabancılaşmalarına yol açıyor.

Aile Danışmanı Sümeyye Elbay Türcan, bu durumun yalnızca gençlerin değil, ebeveynlerin de yanlış yaklaşımlarından kaynaklandığını belirtiyor. “Aileler çoğu zaman ne yapacaklarını bilemeyerek yasaklamaya başvuruyor. Oysa bu, gençleri daha da uzaklaştırıyor ve onları görünene daha fazla odaklanmaya itiyor,” diyen Türcan, bu tavrın gençlerin iç dünyasında ciddi boşluklar oluşturduğunu ifade ediyor.

“Dış Görünüşe Değil, Değerlere Odaklanalım”

Giyime değil, gencin düşünce ve değer dünyasına odaklanılması gerektiğini vurgulayan Türcan, şöyle devam ediyor:  “Karşılıklı anlayış, diyalog, rehberlik ve sabırla kurulan bir iletişim süreci, gençlerin hem kendilerini ifade etmelerine hem de toplumsal değerleri içselleştirmelerine olanak tanır. Gençleri yalnızca kıyafetleriyle değil; nasıl düşündükleri, neye inandıkları ve hangi değerlere bağlandıklarıyla anlamaya çalışmalıyız.”

“Ahlak Kuralla Değil, Sevgiyle İnşa Edilir”

Toplumsal ahlakın yalnızca kurallarla değil; sevgi, anlayış ve bilinçli iletişimle inşa edileceğini hatırlatan Türcan, nesiller arası empati ve ortak değer dilinin önemine işaret ediyor.  “Bugünün gençlerini dışlamak yerine anlamaya çalışmak, gelecekte daha sağlıklı bir toplumun temelini atmak demektir. Aileler ve yetişkinler olarak gençlerle aramızda köprü kurmalı, onların hem bireysel gelişimlerini hem de toplumsal sorumluluklarını destekleyecek bir iletişim dili benimsemeliyiz.”