Memleketi Isparta’nın Sav Kasabası’nda gözyaşlarıyla toprağa verilen genç mühendisin ardından, ailesi ve yakın çevresi hala cevap arıyor. Yusuf’un annesi Neriman Yücel, sosyal medyada yaptığı paylaşımda dikkat çeken sorular yöneltti.

Anneler yavrularını telef edilsin diye yetiştirmiyor!

Acılı anne Yücel, “Ben şehit olan Roketsan mühendisi Yusuf Serdar Yücel’in annesiyim. Neden savunma sanayi mühendisleri resmi tatillerde evlerinde ölü bulunuyor? Bu mühendis cinayetleri neden 'intihar', 'kalp krizi', 'kaza' diye kapatılıyor? Önce koruyun mühendisleri! Anneler yavrularını telef edilsin diye yetiştirmiyor!” dedi.

Başarılarla Dolu Kısa Bir Hayat

Yusuf Serdar Yücel, 2018 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü kazanarak akademik kariyerine başladı. Eğitim hayatı boyunca üstün başarılar gösteren Yücel, 2021 yılında Roketsan’da staj yapmaya başladı ve kısa sürede tam zamanlı yazılım mühendisi olarak şirkette görev aldı.

Henüz 25 yaşında olan ve geleceğe dair büyük hayalleri olan genç mühendisin ani ölümü, ailesi kadar çalışma arkadaşlarını ve savunma sanayii camiasını da derinden sarstı.

Toplumsal Bellekte Kayıp ve Sessizlik

Yücel’in ani ölümü, kamuoyunda da çeşitli soru işaretlerine neden oldu. Sosyal medya platformlarında çok sayıda kullanıcı, “neden sessiz kalınıyor?”, “bu olay yeterince araştırıldı mı?”, “genç mühendislerin güvenliği sağlanıyor mu?” gibi sorularla tepki gösteriyor.

Türkiye’nin savunma sanayii gibi stratejik bir alanda görev yapan mühendislerin güvenliğinin daha fazla önemsenmesi gerektiğini dile getiren vatandaşlar, Yusuf Serdar Yücel’in ölümüyle ilgili daha şeffaf ve kapsamlı bir açıklama yapılması çağrısında bulunuyor.

Unutulmamalı, Unutturulmamalı

Henüz hayatının baharında, göz kamaştıran bir mühendislik kariyerine sahip olan Yusuf Serdar Yücel’in ani kaybı, yalnızca bir aile dramı değil; aynı zamanda Türkiye'nin nitelikli beyinlerinin korunması gerektiğini hatırlatan acı bir örnek olarak hafızalarda yerini aldı.

Yusuf’un anısı, başarıları ve geride bıraktığı hayaller unutulmamalı. Ve en önemlisi, böylesi vakaların karanlıkta kalmasına izin verilmemeli.