Son 48 saat içinde, Ege Denizi'nde en büyüğü 4.8 büyüklüğünde olmak üzere 400'ün üzerinde deprem kaydedildi. Artan sarsıntılar, Batı Anadolu Fay Zonu'nun hareketliliğini artırarak, bölgedeki yerleşim yerlerinde korkuya yol açtı. Depremlerle birlikte, Türkiye’nin depreme karşı hazırlık ve farkındalık düzeyini artırma gerekliliği bir kez daha vurgulandı.

Güncellenen harita, 485 diri fayın tespit edildiğini ve bu fayların 45 ili, 110 ilçeyi kapsadığını ortaya koyuyor. Fay hattı üzerinde bulunan iller arasında İzmir, Manisa, Muğla, Aydın, Bursa, Denizli, Hatay, Kocaeli, Konya ve Tokat gibi büyük şehirler de yer alıyor.

Fay hattı üzerindeki iller, AFAD tarafından dört farklı risk derecesine ayrıldı:

Birinci Derece Riskli Bölgeler: İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Sakarya, Kocaeli, Düzce, Hatay, Çankırı, Tokat, Erzincan, Tunceli gibi şehirler en yüksek deprem riskine sahip bölgeler arasında.

İkinci Derece Riskli Bölgeler: İstanbul, Tekirdağ, Zonguldak, Kahramanmaraş, Erzurum, Diyarbakır, Adana ve Samsun gibi iller ikinci derecedeki riskli alanlar.

Üçüncü Derece Riskli Bölgeler: Antalya, Eskişehir, Edirne, Ordu, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman, üçüncü derecedeki riskli iller arasında yer alıyor.

Dördüncü ve Beşinci Derece Riskli Bölgeler: Deprem riski en düşük iller arasında ise Sinop, Trabzon, Rize, Artvin gibi iller bulunuyor. Bu illerde doğrudan diri fay hatları olmasa da, çevre bölgelerdeki sismik hareketler nedeniyle dolaylı olarak sarsıntılar hissedilebiliyor.

Vatandaşlar, evlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini öğrenmek için AFAD’ın internet sitesinde yer alan Türkiye Deprem Tehlike Haritaları İnteraktif Web Uygulaması’nı kullanabilirler. Ayrıca E-Devlet üzerinden AFAD'ın "Deprem Riski Sorgulama" hizmetiyle, bölgenizdeki deprem riski hakkında bilgi alabilirsiniz.

Deprem, Türkiye'nin en büyük doğal afet risklerinden biri olmayı sürdürüyor. Depremler karşısında hazırlıklı olmak, hayat kurtarıcı olabilir. Uzmanlar, deprem çantası hazırlamayı, bina dayanıklılığını kontrol ettirmeyi ve aile bireyleriyle acil durum planı yapmayı öneriyor. Ayrıca, AFAD’ın uyarılarını takip etmek ve güncel deprem bilgilerini resmi kaynaklardan almak da önemli bir önlem olarak öne çıkıyor.